Elmanın kokusunu bilir misiniz? Bilirsiniz tabi ki. Ya elmaların? Golden’ in kokusunu, Sarı İngiliz’in? Arap kızının? Stalgin ‘in (Starking) Kokusunu?…
“Ablaa” diyen sesi duyduğumda evimizin neresindeydim, ne yapıyordum hatırlamıyorum. Tek hatırladığım mahallemizin birbirine yapışık ahşap evlerinin ortasına taş döşenmiş sokağın…
Uykum hafiftir benim hep o serçelerin yüzünden; daha ilkokuldayken sıkı sıkı kapatırdım kapıyı pencereyi. Ali Çayının iki yanında sıralı salkım…
Her şey 2014 ün 27 Aralığında aklıma düşen “ya O da giderse” sorusuyla başladı, içimde yanan bir ateşe dönüştü. Zamansız…
Ah be çocuk Seni ilk gördüğümde daha yedi sekiz aylıktın. Gurbette doğdun ben de senden sekiz ay sonra Alim’İ dünyaya…
Bu günlerde bizim Sarı Kız düşüyor aklıma, nasıl da dün gibi hatırlıyorum bunca yıla rağmen? Aslın da iki yıl önce…
2021 e ülkemizde ilk defa kısıtlama ile girdik , üç gün oldu. Martta başlamışı Korona lı günler, bir iki ay…
Sanırım yıl bin dokuz yüz yetmiş beşli yıllardı. Elektik vardı evimizde, mahallemizdeki bazı evlerde. Komşularımızdan Gocagelin teyze , Şeriban teyze…
Her şey o çamaşır yıkadığımız gün başladı ; evimizin yanındaki toprak damın altındaki tandırın üzerine kazan koymuş ve suyu ısıtmıştı…
Nasıl da soğuk bir ocaktı öyle yüreğimin mi, bedenimin mi daha çok üşüdüğünü kestiremediğim. Bükmecim denilen kahvaltı evine doğru yürürken…